Güvenli ve Sağlıklı Okul Projesi Çerçevesinde RYN Tekstil ve Diversey Ortaklığı

Ortak yaşam alanları olan okullardaki, salgın hastalık risklerinin büyüklüğü ailelerin endişelerini artırıyor.

Çocuğunuzun eğitim gördüğü ve neredeyse tüm gününü geçirdiği okulu ne kadar hijyenik ve güvenli?

Eğitim kurumları Covid 19 risklerini yönetebilmek için ne kadar hazır ?

Eğitim kurumlarının hijyene ve öğrencilerin sağlığına verdiği değer, en az eğitim kalitesi, eğitimci kadrosu ve sunduğu fiziki şartlar kadar önemli. Öğrencilerin günün önemli bir kısmını geçirdikleri okulun hijyen standartlarına uymaması, çocuklar ve aileleri için tehlikeli sonuçlara yol açabiliyor.

Uzmanlar, ailelere her şeyden önce seçecekleri okulun, hijyenik olup olmadığını ve çocukları için sağlıklı bir ortam sunabilme yeteneğini sorgulamasını
öneriyor. Okullar ise çocuklar için sağladıkları hijyenik ve sağlıklı ortamı, bağımsız ve uzman bir firma tarafından sağlanan denetim ve analiz programları ile belgeleyerek velilerin sorularına ve  endişelerine cevap verebiliyor.

Covid19 gölgesinde açılışını beklediğimiz yüz yüze eğitim süreci ile ilgili ailelerin endişeleri çok yüksek, çocuklarının ve dolayısı ile de ailelerinin sağlığı için içlerini rahatlatacak çözümlere ihtiyaçları var.

Çocuğum salgın hastalığa yakalanıp okulundan geri kalacak diye ödüm kopuyor!.

Bu söz son günlerde, okul ya da kreşe gidecek yaşta çocuğu olan anne-babaların dilinden düşmüyor. Gerçekten de ailelerin okulların açılmasıyla birlikte yaşadıkların en önemli sıkıntıların başında, çocuklarının sıkça hastalanması ve bulaşma kaynaklı hastalıklar nedeniyle devamsızlık yapmak zorunda kalmaları geliyor. Üstelik çocukların getirdikleri mikroplar nedeniyle ev halkı da bir türlü hastalıktan kurtulamıyor.

Çocukların, ailelerinin ve eğitimcilerin sağlığını korumak, aynı zamanda büyük rakamlara ulaşan ilaç ve tedavi giderlerini azaltarak, aile bütçesine ve ülke sağlık harcamalarını düşürmek yoluyla ekonomiye katkıda bulunmak anlamına geliyor.

HİJYENİK BİR OKULA GİTMEK HER ÇOCUĞUN HAKKI 
Kişisel temizlik davranışlarının kazanılamaması ya da hijyenik olmayan çevre koşulları, çocukların hastalanmasına neden oluyor. Bulaşıcı hastalığı olan bir çocuk, hastalığını, okuldaki diğer öğrencilere, temas ettiği yüzeyler ve soluduğu hava ile kolayca bulaştırabiliyor. Bunu önlemek için okullarda lavabo ve tuvalet, sınıf, spor salonu ve diğer ortak kullanım alanlarının etkili ve modern yöntemlerle hijyenik hale getirilmesi gerekiyor. Özel ve devlet okullarında catering hizmeti veren firmaların sayısı hızla artarken, öğrencilere dağıtılan yemekler beraberinde hijyen ve gıda güvenliği sorununu da gündeme getiriyor.

Güvenli beslenmenin, çocukların zihin ve fiziksel gelişimi üzerinde son derece önemli olduğu düşünüldüğünde, yiyeceklerin bulaşmalardan korunarak hazırlanması büyük önem taşıyor. Acaba çocuklarımız okullarında güvenli gıdaya ulaşabiliyor mu? Sağlıklı olmak ve sağlıkla büyümek için tüketilen gıdalar acaba çocuklarımızın sağlığını tehdit mi ediyor?

Bununla birlikte okullardaki hijyen standartlarına uygun olmayan havuz, havuz denge tankları, duşlar, su depoları,  yangın söndürme hatları, merkezi soğutma sistemleri, split klimalar ve su sebilleri çocuklar için en riskli noktalardır. Özellikle doğru hijyen şartlarının sağlanmadığı havuzlar çok fazla sayıda cilt rahatsızlıkları ve orta kulak iltihabı gibi problemleri beraberinde getiriyor. Havalandırma ve su sistemlerinden, ciddi bir akciğer enfeksiyonu olan lejyoner hastalığına neden olabilecek risklerin yayılma ihtimali söz konusudur.

Öte yandan servis araçlarının, çocuk temas alanları ve ortam havasının hijyeni de dikkat edilmesi gereken bir başka konu. Kullanılan araçların ve servis personellerinin çocukların güvenli transferi için belirlenen yasal şartlara uygunluğunun kontrol edilmesi gerekiyor. Ayrıca servis sisteminin sürekli kontrolünü sağlayan diğer güvenlik sistemlerinin de mevcut ve kullanımda olduğunun teyit edilmesi önem taşıyor.

Objektif, uzman ve bağımsız bir gözle risk yönetimi sağlanmalı, özellikle Covid 19 risklerinin yönetimi için sağlıklı ve sürekli kontrol süreci organize edilmeli

Diversey İş Geliştirme Müdürü ve Consulting İş Birimi Yöneticisi Fatih Pullu, pek çok okulun kendi bünyesinde kurduğu departman ve kendi personeliyle sistemi yürütmeye ve kontrol etmeye çalıştığını ancak bu çalışmaların çoğu zaman yetersiz kaldığını ve objektif olamadığını belirterek, “Bu
şekilde yapılan kontroller maalesef çoğu zaman kağıt üzerinde kalabiliyor.
Oysaki, objektif değerlendirme açısından denetimlerin ve eğitimlerin bağımsız, deneyimli ve uzman bir kuruluş tarafından yapılmasında büyük fayda olacaktır. Denetim Uzmanı arkada ne olup bittiğine bakmalı, temizlik-dezenfeksiyon operasyonunu yakından incelemeli, hijyenik bir ortam için sistemin yeterliliğini değerlendirmeli, mutfağa kantine girmeli, tarafsız bir gözle şartları incelemeli ve koşulların çocuklarımız için uygun olup olmadığını değerlendirmelidir. Bu konuda hizmeti alan taraf olan ebeveynlerin de denetleme ve eğitimin bağımsız bir şirket tarafından verilmesi yönünde ısrar etmesi, okullardaki hijyen uygulamalarının geliştirilmesi açısından son derece yararlı olacaktır” şeklinde konuştu.

Diversey Consulting olarak, Güvenli Okul projesini yürüttüklerini ve bu şekilde hijyenik bina koşullarına erişim, hijyenik-güvenli gıdaya erişim ve hijyenik ve güvenli servis araç hizmetine erişim ile toplamda Covid19 risklerinin yönetildiği hijyenik ve güvenli eğitim kurumlarının alışması ve sürdürülmesine destek olmanın amaçlandığını belirten Sayın Pullu, sözlerine şöyle devam etti:

Güvenli okul projesi 3 temel adımdan oluşmaktadır;

» Önce doğru ve etkin temizlik – dezenfeksiyon
» Çalışanların eğitilmesi (uzaktan eğitim öncelikleri ile) ve
» Eğitim kurumlarının Covid19 bulaşma riskleri ve Bakanlık kriterleri kapsamındaki şartlarını da içeren bir yaklaşımla denetlenmesi Bu proje ile eğitim kurumlarımız hem Bakanlık kriterlerine uyum için desteklenmekte hem de çocuklar ve aileler için güvenilir kurumlar olma yolunda önemli bir süreci de yürütebilmektedir.

Diversey Consulting, aynı zamanda analiz edilebilir veri toplama, hızlı raporlama, kolay ulaşılabilirlik ve denetim alanında daha esnek ve daha hızlı çözümler sunmak amacıyla elektronik mobil raporlama programı I-MAP sistemini geliştirmiştir. Bu şekilde, tüm lokasyonlarına ait tüm bulguları fotoğraflı ve detaylı açıklamaları ile görebilmekte ve aksiyonlarını bu çerçevede daha doğru şekilde alabilmekte, zaman içerisinde gelişimini izleyebilmektedir. Sayın Pullu, aynı zamanda bu proje ile çok daha fazla eğitim kurumuna ulaşmak istediklerini ve bu nedenle de kurumlarla iletişim konusunda doğru proje ortakları ile yol almayı amaçladıklarını belirtmiştir. Bu amaçla da eğitim kurumlarına ulaşma konusunda doğru bir partner olan RYN Tekstil ile işbirliği yaparak, “Güvenli Okul” projesinin yaygınlaştırılması için ortak bir yol haritası planladıklarını belirtmiştir.

Türkiye’de Özel Okul Kıyafetleri alanında öncü firmalardan olan RYN Tekstil 1996 yılından beri kaliteli hizmet anlayışı ile yılların getirdiği bilgi ve tecrübeyi harmanlayarak okul tekstili sektörüne adilane bir yaklaşımla, iyi niyet ve anlayış çervevesinde hizmet sağlayarak sektörünün gözbebeği olmuş firmalardan biri konumundadır.

Sayın Pullu, bu projede RYN Tekstil ile iş birliği sağlayarak, çok daha fazla eğitim kurumuna ulaşarak eğitim sektörüne derin bir katkı sağlamayı hedeflediklerini ve pandemi sürecinde hem öğrenci hem öğretmen hem de okul çalışanlarının sağlığına katkı sağlamanın haklı gururunu yaşadıklarını belirtti.